12 Kasım 2010 Cuma

Fotovoltaik Paneller ile Elektrik Üretimi Neden ve Nasıl Desteklenmeli?

Yeşil Bina dergisinin Ekim 2010 sayısında binalarda fotovoltaik sistemlerin desteklenmesi konusunda öneriler içeren bir makalemiz yayınlandı. Yenilenebilir enerji kanun tasarısının tekrar meclis gündemine geldiği bugünlerde, fotovoltaik sistemler ile binalar arasında ilişki kuran bu yazıya aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

http://www.mimtarch.com/docs/2010-10_pvbuildings.pdf

5 Kasım 2010 Cuma

Yenilenebilir Enerji Yasa Tasarısı Görüşülürken

Haziran ayında T.B.M.Meclis'i gündeminden aniden geri çekilen YEK (Yenilenebilir Enerji Kanunu) Değişiklik Tasarısı 04 Kasım 2010 Perşembe günü görüşülmeye başlanmış. Görüşme tutanaklarına ulaşmak için T.B.M.M. web sayfasındaki bağlantıyı kullanabilirsiniz, yasa ile ilgili görüşmeler 13. sayfadan 37. sayfaya kadar sürüyor. Görüşmeler 09 Kasım 2010 Salı günü devam edecek.

Meclis Enerji Komisyonu ile Hükümet arasında Yenilenebilir Enerji destekleme fiyatları ve yerli üretimin desteklenmesi konularında görüş aykırılıkları olduğu görülüyor. Komisyon üyeleri, üzerinde anlaştıkları destek fiyatlarının önergelerle Hükümet tarafından aşağıya çekileceğini öngörüyorlar. İlgi alanımız olan "güneş enerjisi"nden örnek vermek gerekirse Komisyon'un önerisi 15 Eurocent/kWh destekleme fiyatı iken, Hükümetin önerisinin 10 Eurocent/kWh olacağı bekleniyor, ki bunu daha önce de yazmıştık. 15 Eurocent dahi yatırımcılar ve sanayiciler tarafından düşük bulunurken 10 Eurocent ile nasıl yatırım yapılabileceğinin cevabını ise Hükümet adına konuşan Bakan Yıldız , AB ve ABD kökenli iki firmanın kendilerine tekliflerinin bu yönde olduğunu ifade ederek cevap veriyor.

Hangi firmalar olduklarını bilmiyoruz bu iki firmanın. Bu fiyatlarla bir yatırım yapılabilir mi? Elbette yapılır, yüksek sermaye gücüne sahip, yatırımın teknik ve siyasi risklerini karşılayabilecek kadar güçlü bir ya da iki firma 60-65 milyon dolar yatırımla Türkiye'de birer güneş enerjisi santraline sahip olabilirler. Yurtdışından paneller, invertörler ve kablolar gelir, kar da yurtdışına gider. Ama Bakan Yıldız'ın vurguladığı gibi: "Tamam, yani, Allah'ın güneşi bizim ülkemizde her zaman var ama buradan elde edilecek getirilere kime gidecek. Bizim ülkemizin insanına gidecekse hep beraber bunu yapmamız lazım."

Bu fiyatlarla yapılacak bir yatırım güneş enerjisi tesislerini Türkiye'nin her yerine yaymaz. Bu fiyatlarla yapılacak bir yatırım istihdam yaratmaz. Bu fiyatlarla yapılacak yatırım Türkiye'de güneş enerjisi konusunda teknoloji geliştirmeyi de üretimi de desteklemez. Bu fiyatlarla yapılacak yatırım enerji üretiminin demokratikleşmesini desteklemez aksine Türkiye'nin güneşini bir kaç küresel şirketin tekeli altına sokar.

TBMM Enerji Komisyonu'nda tüm partilerin temsilcilerinin uzlaştıkları ve tekliflerinin arkasında durdukları görülüyor. Hükümetin de bu iradeye saygı göstermesi ve yasa tasarısını geriye götüren önergelerle çıkacak kanunu işlemez hale getirmemesi beklentimizdir. Sadece "ucuz elektrik" üretmek kaygısı ile alınan kararlar nedeniyle dere tipi HESlerde gelinen durum ortada iken, 2005'den beri desteklenen rüzgar enerjisinden elektrik üretimi konusunda beklenen kapasitelere ulaşılamamış iken Yenilenebilir Enerji Kanunu'nu bir kez daha kadük hale getirmeye Hükümet'in hakkı yoktur.