Eğer tüzel bir kişilik iseniz, evet, siz de elektrik üretip ihtiyacınızdan fazlasını dağıtım şirketinize satabilirsiniz... Eğer gerçek bir kişi olarak bu işi yapmaya niyetlenirseniz, üzgünüz, kimse sizden fazla elektriğinizi satın almayacak.
3 Aralık Cuma günü Resmi Gazete'de "Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimi" başlıklı bir yönetmelik yayınlandı. Yasa gereği lisans alması gerekmeyen 500 kW altı elektrik üretim tesislerinin şebeke bağlantılarının nasıl yapılacağını düzenliyor bu Yönetmelik. Detaylara girmeden özetlemek gerekirse bir gerçek ya da tüzel kişi kendi ihtiyacını karşılamak için kuracağı toplam 500 kW gücündeki yenilenebilir enerji ya da kojenerasyon tesisleri için ayrı bir şirket kurmak ve lisans almak durumunda değil. Bu yatırımcının bir tüzel kişi olması durumunda toplam üretilen elektrikten toplam tüketimin çıkartılması ile hesaplanan net fazla değer de dağıtım şirketi tarafından tamamen (iletim kayıpları düşüldükten sonra) satın alınmak zorunda. Elektrik üretiminin yenilenebilir kaynaklar ile yapılması durumunda "Yenilenebilir Enerji Yasa"sının belirlediği fiyat satın alma fiyatı olarak tespit edilmiş.
Bunun anlamı nedir? Fabrikanızın ya da deponuzun çatısına bir güneş enerjisi tesisi kurabilirsiniz. Ya da turizm tesisiniz adına bir arazi kiralayıp güneş, rüzgar ya da jeotermal kaynaklardan enerji üretimi yapabilirsiniz. Bu tesislerde üretilen elektrik, her bir fatura okuma döneminde toplam tüketiminizden düşülecek yani bir şekilde elektrik tasarrufu yapmış olacaksınız. Bunun için anlık ölçüm yapan çift yönlü sayaçlar kullanılacak yani elektriğin daha pahalı olduğu gündüz saatlerinde üretilen, örneğin güneşten elde edilen, elektrik size daha büyük bir tasarruf sağlıyor olacak.
Stratejinizi biraz farklı belirleyip toplam tüketiminizin üzerinde elektrik üretecek bir yatırım yapmayı da tercih edebilirsiniz. Düşük enerji tüketimli bir binanız olduğunu varsayalım. Ya da varsayım yapmak yerine gerçek bir örnekten hareket edelim. Fransa'nın "pozitif enerji"li ilk güneş enerjisi projesinin tamamlandığına dair bir haber var elimizde. Yılda 75.000 kWh tüketen bir fabrikada 1500 mkarelik bir alana kurulan fotovoltaik sistemin senede 228.000 kWh üretmesi bekleniyor, 153.000 kWhlik fazla enerji şebekeye beslenebilecek.
Bu yatırımı biraz dikkatli inceleyelim: Güney Fransa'da, senede 228.000 kWh enerji üretecek bir güneş enerjisi yatırımın muhtemel kurulu gücü kaba bir tahminle 190 kW civarındadır. 190 kW'lık bir tesisin uluslararası piyasa fiyatları ile maliyeti 700.000 Euro civarında olacaktır. Yatırımın Fransa'da değil de Türkiye'de yapılmış olduğunu varsayarsak getirileri şu şekilde olacaktır:
- 153.000 kWh 10-15 Eurocent arası olacağını beklediğimiz bir destekleme fiyatı ile dağıtım şirketine satılacak: 15.300 Euro - 22.950 Euro senelik getiri.
- 75.000 kWh elektrik tasarrufu gündüz saatlerinde sağlanacak -> Yaklaşık 18.750 TL = 9.600 Euro
Toplamda 24.900 Euro ile 32.550 Euro arası senelik getirisi olan bir proje, bu rakamlarla 21 ile 28 sene arasında bir geri dönüş sağlayacaktır. Fransa'dan daha elverişli bir konumda (Türkiye'de) kurulan benzer bir tesisin %20 ilave üretim sağlayacağını varsaysak bile süre 17 ila 22 sene arasında gerçekleşecektir.
Bu sürenin finansal bir beklenti ile yapılan bir yatırım için riskli ve uzun olduğu açıkça ortada. Süreyi 10 sene civarına indirmek Türkiye'de binalara entegre güneş enerjisi yatırımlarının ve buna paralel olarak teknoloji geliştirmenin önünü açacaktır, enerji tasarrufuna ve güneşin kullanımına büyük katkı sağlayacaktır. Bu nedenle Fransa'da olduğu gibi binaya entegre yatırımlar için farklı bir tarife olması gerekmektedir. Fransa'nın şu andaki destekleme tarifesi 50 Eurocent/kWh'dir, Türkiye'de buna yaklaşılamayacağını çok iyi biliyoruz ancak binalarda enerji tasarrufunu desteklemek adına Yenilenebilir Enerji Yasası'nda lisanssız sistemler için özel bir düzenleme yapılabileceğine inanıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder