İş yoğunluğu nedeniyle uzun bir süre ara verdiğimiz blog güncellemelerine devam ediyoruz.
Türkiye'de enerji konusunda çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Bir taraftan nükleer santraller ile ilgili tartışmalar devam ederken, diğer taraftan uluslararası ve Türk uzmanlar sürekli olarak yakın dönemde enerji kesintilerinin yaşanabileceği uyarısını yapıyorlar (bkz. Haber).
Bizleri yakından ilgilendiren bir konu olan güneşten elektrik üretimi konusunda ise 2012 senesinin Türkiye için milad yılı olduğu açık. Gerek Mart ayında çıkartılan ve fotovoltaik modüller ile lisanssız elektrik üretimine yol açan yönetmelik, gerekse de EPDK Başkanı Hasan Köktaş tarafından geçen hafta yapılan "Lisanssız elektrik üretimi çok karlı bir alan" açıklaması (bkz. Haber), ibrenin artık resmi olarak da dağıtık üretime döndüğünü gösteriyor (dağıtık üretim konusundaki daha önceki bir yazımızı buradan okuyabilirsiniz).
Bu ufak devrim yaşanırken, aslında Türkiye'de ne kadar büyük bir güneşten elektrik üretim potansiyeli olduğunu anlamamız için uçakla şehirlerimiz üzerinde yolculuk yaparken aşağıdaki binaların çatılarına bakarak ve önümüze bir solar radyasyon haritası alıp Türkiye'nin durumunu incelememiz yeterli.
Benzer şekilde yolunuz düştüğünde Münih havaalanına inen bir uçaktan aşağıdaki binaların çatılarına bakarak ve Almanya'nın solar radyasyon haritasındaki durumuna bakarak karşılaştırma da yapabilirsiniz. Güneşli ve soğuk geçen 26 Mayıs 2012 günü öğle saatlerinde, Almanya'daki 1.1 milyon fotovoltaik sistemin rekor kırarak ülkenin elektrik ihtiyacının %40'ını (22 GW - 15 büyük nükleer santralin gücüne denk geliyor) karşıladıklarını da hatırlatalım.
Türkiye'de fotovoltaik sistemlerin bina çatılarında kullanımı konusunda Yeşil Bina dergisinin Nisan ayında yayınlanmış olan bir yazımızı aşağıdaki link'ten okuyabilirsiniz:
Binalarda Fotovoltaik Enerji Kullanımının Türkiye'deki Potansiyeli, Yeşil Bina - Nisan 2012