21 Haziran 2013 Cuma

#DİREN

31 Mayıs'tan bu yana Türkiye değişti... Bir grup İstanbullu'nun içlerinde yaşadıkları çevre için duydukları kaygının aslında ne kadar çok insan tarafından paylaşıldığı açığa çıktı... Bir süredir savsaklıyor olsak da gündemde yer edindirmeye çalıştığımız sürdürülebilirlik konularının aslında herkesin gündemi olduğu görüldü... Şehirlerde yaşayanları şehirler ile ilgili kararlardaki paydaşlığı hatırlandı...

Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Kadir Topbaş ilk tepki olarak şehirle ilgili tüm değişikliklerde etkilenen herkesin görüşünün sorulacağı açıklamasını yaptı. Halkın demokratik katılımı elbette çok değerli ve bir başlangıç... Ama yeterli mi? Değil.

İstanbul'un bir sürdürülebilirlik planı geliştirmesi lazım... Şehrin her noktasındaki yeşil alanların nasıl korunacağını ve nasıl arttırılacağına karar vermesi lazım... Kentsel dönüşüm nasıl sürdürülebilirliğe dönüşüm olacağına karar vermesi  lazım... Yerüstü ve yeraltı su kaynaklarını nasıl koruyacağına ve zenginleştireceğine karar vermesi lazım... Şehrin içinde ve civarında nasıl yenilenebilir enerji üretilebileceğine  karar vermesi lazım... Nasıl daha az enerji tüketeceğine ve karbon ayakizini azaltacağına karar vermesi lazım... Nasıl daha az araç kullanımı sağlayacağına karar vermesi lazım... Çöplerini nasıl dönüştürebileceğine karar vermesi lazım... İnsanlarının birbirleri ile sosyal ilişkilerini zenginleştirebilecekleri şehircilik imkanlarını nasıl yaratacağına karar vermesi lazım...

Karar vermesi ve kararlarını uygulaması lazım... Ve de acele etmesi lazım...