İnşaat piyasasında bir çok cihaz ve malzeme pazarlanıyor, benzerlerine göre daha fazla iklim dostu oldukları iddiası ile...Dikkatli olmak lazım... Bir cihazın gerçekten iklim dostu olup olmadığını dikkatli bir hesap ile değerlendirmek gerekli...
Örneğin toprak kaynaklı ısı pompalarını ele alalım... Bu cihazlar, toprağın belirli bir derinlikte görece sabit kalan ısısından faydalanıp kış aylarında mekanları ısıtmakta, yaz aylarında ise soğutmakta kullanılabiliyor. Bir ısı pompası yoluyla ısının istenilen yönde nakledilmesi prensibi ile çalışıyorlar. Toprakta depolanmış ısıyı kullandıklarından ısıtırken doğalgaz yakan bir kazan gibi karbon salımına neden olmuyorlar. Ancak elbette cihazların ana bileşeni olan ve temelde bir kompresör olan ısı pompası ve diğer donanım elektrik tüketiyor.
Kullandığımız elektriğin üretim süreci verimi bilinmiyor. Elektrik, doğalgaz ya da kömür yakarak ya da hidroelektrik veya rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklarla farklı verimlilikte süreçlerde üretilmiş olabilir. İletim esnasında da bir kısmı kaybediliyor. GAIA Karbon Finansmanı Şirketi'nden aldığımız bilgiye göre Türkiye'de tüketilen ortalama 1kWh elektriğin üretimi için 0,62 kg karbon eşdeğeri sera gazı salımı yapıldığı hesaplanıyormuş.
Toprak kaynaklı ısı pompaları tipik olarak tükettikleri elektrik enerjisinin 3-5 katı enerjiyi iki medyum arasında nakledebiliyor. Bu çarpanın yoğun kullanımla desteklenecek özel üretim yatırımları ile 6-8 aralığına çıkması mümkün görülüyor. Çarpanın teorik üst sınırı ise 14.
Isıtma performnası çarpanı 3.5 olan tipik bir ısı pompası düşünelim. Sistem doğru kurulmuşsa her bir 1 kW'lık iş (elektrik enerjisi) karşılığında 3,5 kW'lık ısıtma enerjisi elde edilecek demektir. Yani 1 kW elektrik harcayarak 3,5 kW'lık bir elektrik ısıtıcısının yapacağı iş yapılmış olacak. Aynı enerji kaynağı kullanıldığına göre ısı pompası kesinlikle elektrik ısıtıcısından 3,5 kat daha az karbon salımına neden olacak şekilde çalışıyor.
Bir de doğalgaz kazanı düşünelim. Yoğuşmalı kazanların %110 civarında verimlilikler ile çalıştıklarını biliyoruz. Yani 3,5 kW ısı elde etmek için bir doğalgaz kazanı yaklaşık 3,2 kW (2725 kcal) enerji harcar. Bu da yaklaşık olarak 0,3 mküp doğalgaz anlamına gelir.
Isıtmada 3,5 kWh'lık iş yapan bir ısı pompası, tükettiği 1 kWh elektrik nedeniyle Türkiye'de 0,62 kg. karbon salımına neden olur. Aynı ısıtma işini yapan bir doğalgaz kazanı ise 3,2kWh doğalgaz tüketimi ile 0,66 kg salım değerine sahiptir. Aradaki fark %6,5 mertebesinde ısı pompası lehine gözüküyor, doğalgazın ısıl gücünü biraz daha düşük kabul edersek avantaj %20lere kadar çıkabiliir, ama kesinlikle 1 kW ile 3,2 kW arasındaki %200+ fark kadar bir karbon salım tasarrufu sağlamış olmuyoruz. Ta ki elektrik şebekemiz daha çok temiz kaynaklarla üretim yapmaya başlayana dek. Ayrıca herhangi bir yanlış uygulamada %6,5'luk avantajı kaybetmek de çok kolay. Bu durumda soğutma nedeniyle kazancımız olup olmadığını incelemek gerekiyor. Klimalar da esasen birer hava kaynaklı ısı pompası olduklarına göre toprak kaynaklı bir pompa her zaman klimadan daha verimli çalışacaktır. Ama soğutma ihtiyacı çok düşük ve ısıtma ihtiyacı yüksek olan bir projede ısı pompasına yapılacak ilave yatırımı kabul etmek için ya daha verimli pompalar kullanılması ya da başka nedenler olması şart gibi gözüküyor.
Bu örneği karbon salımı ve primer enerji arasındaki ilişkiyi göz önüne almadan, bir cihazın karbon salımlarına olan katkısının aynı fonksiyondaki diğer cihazlarla karşılaştırılamayacağını göstermek üzere hazırladık, her bir cihazın performansını durumsal olarak değerlendirmek ve buna göre projelerde kullanım kararı vermek şart.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder